Derhal paylaşmayı bırakmanız gereken 3 içerik çeşidi

Dur! Sırf yapmak için yapma.

Bunu yapmak yerine içerik stratejini değiştir ve 200 yerine 2 bin kazan. İçerik pazarlamasına ve online işlere bakınca nelerin işe yaradığını bir müddet sonra görüyor insan.

Daha önemlisi ise neyin işe yaramadığını da görüyoruz.

Eğer paylaştığınız içerik bir süredir etkileşim almıyorsa ve durağanlık varsa aşağıda değineceğim 3 şeyden birini yapıyorsunuz demektir. Bu sebeple şu ezberlenmiş stratejilerden kurtarın kendinizi ve özgürlüğe kavuşun. Size aynı hataları yapmamanız konusunda yardımcı olacağını düşünüyorum.

Basit bir şekilde, oluşturmuş olduğunuz içeriğin tarzını değiştirerek şirketi ilerletebilirsiniz.

Genelleyici içerik

Girişimlerin en büyük hatalarından biri genelleyici, seri üretilmiş içerikler paylaşmasıdır. Bunu farklı formlarda görebiliyoruz. Pazarlamacıların çoğu yurtdışında üretilmiş ve kendi tüketicilerine hiçbir değer katmayan, alakasız içerikler vermektedir kitlesine.

Bazı örnekler:

  • İçerik pazarlaması nedir?
  • Nasıl kilo verilir? ( az ye çok egzersiz yap dışında hiçbir şey vermiyor)
  • Dünyayı gezmek için nelere sahip olmalısınız?

Bunun gibi onlarca örnek mevcut. Bunun gibi içerikler zaten binlerce kez yazılmıştır.

Diğer genelleyici içerik ise eskisini ısıtıp kitlenin önüne koyarak yapılandır. Eskisine bir şeyler ekleyip kitleden gelenlerle karıştırıp tekrar servis etmek kötü bir fikir. Size ve markanıza olan güven zedelenir.

Boşlukları doldurmak için üretilen içerik

Genelleyici içerikten daha kötü olan bir şey varsa o da boşlukları doldurmak için üretilen içeriktir.

Bunun yerine, ürettiğiniz her içeriğinin açık ve net bir amacı olmalıdır. Bir ürünün tanıtımı olabilir, tüketiciyi bir konuda bilgilendirici bir başlık veya bir konuda rehberlik eden bir içerik…

“Doldurulmuş” içeriğin editörün takviminde bile bir yeri yoktur. Eğer sadece boşlukları doldurmak için yazıp web sitenize koyuyorsanız, hemen durmalısınız. Her gün boşlukları doldurmak için üretilmiş içeriktense haftada bir paylaşım yapın ama düzgün paylaşım olsun.

Bir içerik üretmeden önce kendinize sormanız gereken sorular vardır:

  • Bu paylaşımdaki amacım nedir?
  • Kimin için yazıyorum?
  • Bundan ne fayda sağlayabilirim?
  • Hangi problemi çözebilirim?

Paylaşımınız bunlara cevap vermiyorsa paylaşılmaya değer değildir.

Çok kısa içerik
Kısa içerikleri paylaşmayın. Ana fikir ortaya çıksın.

Kısa içerikler çok özel kitle ve pazarlar için işe yarayabilir ama eğer bu yazıyı okuyanlardansınız siz onlardan sayılmazsınız ki ben bile değilim.

İnsanlar bir makale okumak için sizin içeriğinize tıkladığında ve karşılarında 300-500 kelimelik bir içerik görüyorlarsa kitlenizi kandırıyorsunuz demektir.

Kitleniz derine dalmak istiyor ve detayları öğrenmek istiyor.

Facebook pazarlaması ile ilgili bir makale yazdığımı düşünelim. “Reklamınız mavi ve kırmızı renkler içermelidir. Öğleden sonra paylaşın. Reklamınızda amaçladığınız şeyi paylaşın.”

Hepsi bu kadar.

Böyle bir içerik ile kitlemi yakalayabilir miyim? Kesinlikle hayır.

Kaliteli içerik için zaman harcamalısınız. Kitlenizin okuduğunda yeni bir şeyler öğrenmesi gerekir. Güven oluşturmalısınız.

Sonuç olarak;

Mükemmel bir içerik yaratmak çocuk oyuncağı değil. Kitlenizin neyi istediğini iyi bilmenizin yanında içerik çeşitlerini de bilmeniz gerekmektedir. Spesifik alanlarda derin bilgi gerektirir. Eşsiz ve anlamlı içerik olmalı. Saatlerce süren araştırmalar sonucu ortaya çıkmalıdır.

Bunlardan hiçbiri kolay değildir ama hepsi değerlidir.

 

Alıntı : Osman Arı

Bir cevap yazın