Haftalık çalışma süresi nedir; çalışanların hakları nelerdir?

Fransa’da 35, Almanya’da 38 olarak belirlenen haftalık çalışma süresi Türkiye’de maksimum 45 saat olarak yasa kapsamında yer alıyor. Peki, Türkiye’de çalışanların mesai saatleri içinde kaç dakikalık dinlenme hakkı bulunuyor? Çalışanlar fazla mesaiye itiraz edebilir mi? Sosyal Güvenlik Uzmanı Oğuz Aslım, çalışma saatleri ve çalışan hakları hakkında bilgi veriyor.

 

4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde, haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğu; aksi kararlaştırılmadıkça bu sürenin çalışma günlerine eşit olarak dağıtılacağını hükme bağlanır. Buna göre, haftanın altı günü çalışılan bir işyerinde günlük çalışma süresi 7.5 saat olur. SSK işlemlerinde ay 30 gün olarak dikkate alınmakta, dolayısıyla aylık çalışma süresi de 30×7.5=225 saat olarak uygulanmaktadır. Haftalık çalışma süreleri ülkeden ülkeye değişmekle birlikte şu şekildedir:

Avustralya: 38-46 saat
Brezilya: Maksimum 44
Kanada: Eyaletlere göre maksimum 40-44-48 saat
Çin: 40 saat
Çek Cumhuriyeti: 40 saat
Fransa: 35 saat
Almanya: 38 saat
Hindistan: Maksimum 48 saat
İtalya: 40 saat
Japonya: 40 saat
Meksika: 40 saat
Güney Afrika: Maksimum 45 saat
Birleşik Arap Emirlikleri: Maksimum 48 saat
İngiltere: Maksimum 48 saat
ABD: 40 saat
Türkiye: Maksimum 45 saat

Çalışanların mesai süresi içinde dinlenme hakkı kaç dakikadır?

Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere;

a-Dört saat veya daha kısa süreli işlerde on beş dakika,

b-Dört saatten fazla ve yedi buçuk saate kadar (yedi buçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat,

c-Yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat ara verilir.

Bu dinlenme süreleri asgari olup, aralıksız verilir. Ancak bu süreler iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmelerle aralıklı olarak kullandırılabilir. Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde de kullandırılabilir. Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.

Türkiye şartlarına bakıldığında çalışanların haklarını tam olarak kullanmadığını görüyoruz. İşyerlerinin ağabey-kardeş ilişkisiyle yönetildiği düşünüldüğünde çalışan işçinin itiraz hakkı olmadığı, aksine itiraz edenin işsiz kaldığı sık karşılaşılan bir durum. Peki, böyle mi olmalı? Tabii ki hayır… Son zamanlarda sektör sürekliliği arz eden iş kollarında, mesai uygulamasına gidilmesi ve çalışanın mesai ücreti alması durumu bir nebze de olsa telafi ediyor. Fazla mesai gerektiren üretim, ulaşım ve hizmet gibi sektörlerde süreklilik söz konusu olduğu için ve işçi de bu durumu bilerek işe talip olduğu için; işveren, işin ifası sekteye uğradığında, durumu gerekli rapor ve belgelerle kanıtlarsa işçiyi işten çıkartma hakkına sahip oluyor. Ancak işverenlerin hakları gibi işçinin de hakları kanunla belirlenmiş durumda. Bu nedenle sözleşmeler tek taraflı yapılamaz. Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz. Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay her yılbaşında işçilerden yazılı olarak alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır.

Çalışanların ne tür hakları var?

Fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışma ise; haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlendiği durumlarda bu çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmaları ifade eder. Denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşuluyla, bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz. Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde 50 yükseltilmesi, fazla sürelerle çalışmalarda her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde 25 suretiyle ödenir.

Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat 30 dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında da bir saat 15 dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. İşçi hak ettiği serbest zamanı, altı ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi koşuluyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır. İşçinin İş Kanunu’ndan ve sözleşmelerden kaynaklanan tatil ve izin günlerinde serbest zaman kullandırılamaz.

Türkiye’de çalışma süresi yönetmeliğinden muaf olan meslek grubu var mı?

Türkiye’de çalışma ve iş kanunlarında çalışma süresi muafiyeti diye bir şey yoktur. Bir insanın 12 saat boyunca ayakta durması ya da yüzmesi, hastanede ışınlara maruz kalması, madenlerde sürekli olarak karanlıkta çalışması mümkün değildir. Normal çalışma esası kapsamında değerlendirilen meslek gruplarının aksine muafiyet, çalışanın dezavantajı olarak değil avantajı olacak şekilde 4857 sayılı İş Kanunu ya da daha önce geçerli olan mülga çalışma kanunları hakkında da koruma altına alınıp insan bedeni ve onuru muhafaza edilmiştir. Aksi durum ortaya çıktığında ise çalışanları kanunlarla korumak sosyal hukuk devletlerinin en temel görevleridir.

Gece çalışanların farklı hakları var mı?

Çalışma hayatında “gece” en geç saat 20.00’de başlayarak en erken saat 06.00’ya kadar geçen ve en fazla 11 saat süren dönemdir. İşçilerin gece çalışmaları 7,5 saati geçemez. Gece çalıştırılacak işçilerin sağlık durumlarının gece çalışmasına uygun olduğu, işe başlamadan önce alınacak sağlık raporu ile belgelenir. Gece çalıştırılan işçiler en geç iki yılda bir defa işveren tarafından periyodik sağlık kontrolünden geçirilirler. İşçilerinin sağlık kontrollerinin masrafları işveren tarafından karşılanır. Gece çalışması nedeniyle sağlığının bozulduğunu raporla belgeleyen işçiye işveren, mümkünse gündüz postasında durumuna uygun bir iş verir. İşveren gece postalarında çalıştırılacak işçilerin listelerini ve bu işçiler için işe başlamadan önce alınan ve periyodik sağlık raporlarının bir nüshasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ilgili bölge müdürlüğüne vermekle yükümlüdür. Gece ve gündüz işletilen ve nöbetleşe işçi postaları kullanılan işlerde, bir çalışma haftası gece çalıştırılan işçilerin, ondan sonra gelen ikinci çalışma haftası gündüz çalıştırılmaları suretiyle postalar sıraya konur. Gece ve gündüz postalarında iki haftalık nöbetleşme esası da uygulanabilir. Postası değiştirilecek işçi kesintisiz en az 11 saat dinlendirilmeden diğer postada çalıştırılamaz. Ayrıca,

  • Maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi işlerde gece çalışması yapılamaz. Yapılacaksa kanun koyucunun özel izniyle yapılabilir.
  • İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile önceden veya sonradan fazla çalışmayı kabul etmiş olsalar bile sağlıklarının elvermediği işyeri hekiminin veya herhangi bir hekimin raporu ile belgelenen işçiler gece çalıştırılamaz.
  • Gebe, yeni doğum yapmış ve çocuk emziren işçilere gece çalışması yaptırılamaz.

Bir cevap yazın